K2-18b, Dünya’nın 2,6 katı büyüklüğünde ve 8,6 katı kütlesinde bir “süper-Dünya” olarak sınıflandırılıyor. Kırmızı cüce bir yıldızın etrafında, yıldızının yaşanabilir bölgesinde dolanıyor. Bu, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunma ihtimalini artırıyor. Önceki gözlemler, atmosferinde metan ve karbondioksit gibi karbon bazlı moleküllerin varlığını ortaya koymuştu. Bu bulgular, K2-18b’nin “Hycean” olarak adlandırılan, hidrojen açısından zengin bir atmosfere ve okyanusla kaplı bir yüzeye sahip olabileceğini düşündürüyor .​

Yaşamın Kimyasal İzleri: DMS ve DMDS

Cambridge Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, James Webb Uzay Teleskobu (JWST) verilerini kullanarak K2-18b’nin atmosferinde dimetil sülfür (DMS) ve dimetil disülfür (DMDS) gibi moleküllerin izlerini tespit etti. Dünya’da bu bileşikler genellikle deniz fitoplanktonu gibi mikroorganizmalar tarafından üretiliyor ve bu nedenle potansiyel biyolojik imzalar olarak kabul ediliyor .

Spectra of K2-18 b, obtained with Webb’s NIRISS (Near-Infrared Imager and Slitless Spectrograph) and NIRSpec (Near-Infrared Spectrograph) displays an abundance of methane and carbon dioxide in the exoplanet’s atmosphere, as well as a possible detection of a molecule called dimethyl sulphide (DMS). The detection of methane and carbon dioxide, and shortage of ammonia, are consistent with the presence of an ocean underneath a hydrogen-rich atmosphere in K2-18 b. K2-18 b, 8.6 times as massive as Earth, orbits the cool dwarf star K2-18 in the habitable zone and lies 110 light years from Earth. [Image description: The graphic shows the spectra of the exoplanet K2-18 b from NIRISS and NIRSpec in the form of a graph, with the vertical y-axis labelled as Amount of Light Blocked and the horizontal axis labelled as Wavelength of Light (microns). The spectra is plotted as dots with vertical short vertical lines across the plot, with the best-fit model as a blue jagged white line.There are green, yellow and light blue vertical columns of varying thicknesses scattered across the plot indicating where variations in the line represent the presence of methane, carbon dioxide, and dimethyl sulphide, respectively. Behind the graph is an illustration of the planet and star.]

Bu keşif, daha önceki gözlemlerle elde edilen verilerin ötesine geçerek, JWST’nin farklı bir enstrümanı olan MIRI (Mid-Infrared Instrument) ile yapıldı. Bu, önceki gözlemlerden bağımsız bir doğrulama sağlıyor ve tespit edilen sinyalin güvenilirliğini artırıyor.

Bilimsel İhtiyat ve Gelecek Araştırmalar

Her ne kadar bu bulgular heyecan verici olsa da, bilim insanları dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Tespit edilen sinyalin istatistiksel anlamlılığı üç sigma seviyesinde, yani %99,7 güvenilirlikte. Ancak bilimsel bir keşif olarak kabul edilmesi için beş sigma seviyesine, yani %99,99994 güvenilirliğe ulaşılması gerekiyor .​

Bu nedenle, araştırma ekibi JWST ile 16 ila 24 saatlik ek gözlemler yaparak bu güvenilirlik seviyesine ulaşmayı hedefliyor. Ayrıca, DMS ve DMDS’nin abiyotik (biyolojik olmayan) süreçlerle de oluşabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak, bu moleküllerin gerçekten biyolojik kökenli olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırma yapılması planlanıyor.​

K2-18b: Evrende Yalnız Olmayabileceğimizin Bir İpucu mu?

K2-18b’nin atmosferinde yaşamla ilişkilendirilebilecek moleküllerin tespiti, evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna yeni bir perspektif kazandırıyor. Her ne kadar kesin bir sonuca ulaşmak için daha fazla veri ve analiz gerekse de, bu bulgular, yaşamın evrende yaygın olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.​

Gelecekte yapılacak gözlemler ve araştırmalar, K2-18b’nin gerçekten yaşam barındırıp barındırmadığını daha net bir şekilde ortaya koyabilir. Bu süreçte, JWST gibi ileri teknolojili teleskoplar ve uluslararası işbirlikleri büyük önem taşıyor.